HOLLANDA'DA 1.5 AY STAJ YAPTIM
Hollanda'dan IAESTE aracılığı ile staj yerim geldi. Hollanda, Almanya ve Belçika sınırlarının birleştiği ve Aachen şehrine yakın bir yerde Maastricht'e gidiyorum. Bu bölgedeki zengin kömür yatakları artık verimsiz hale geldiği için yerine petro-kimya endüstrisi kurularak büyük bir yatırım yapılıyor. Bunun sonucu olarak yapılan inşaatlardan birinde de bana staj yapmak şansı doğdu.
27 Temmuz 1967 perşembe akşamı 19.50 treni ile Sirkeci Garı'ndan Munich şehrine hareket ediyorum.Tren ücretinin 50 TL olduğunu yazmışım.iki veya üç kişi bir kuşetlide nöbetleşe uyuyarak 29 Temmuz cumartesi günü öğlen saatlerinde Munich şehrine varıyoruz. İlk işim para bozdurmak ve bavulumu istasyonda bulunan dolaplardan birine kilitlemek oluyor. Munich şehri metro inşaatına başlamış.Her tarafı delik deşik olmuş kazılıyor. Cumartesi gecesini tesadüfen rastladığım İranlı İTÜ de okuyan iki sınıf arkadaşımın yardımı ile St.Peter College yurdunda geçiriyorum. Sabah uyanınca ilk işim istasyona gidip eşyalarımı almak ve otostop için çok detaylı bir harita satın almak oluyor. Harita o kadar detaylı ki bir yeri arayıp bulmak çok zor.
Sora sora Stuttgart yönüne giden otoyol başlangıcını buluyorum. İnanamıyorum yüzlerce insan yan yana dizilmiş otostop yapıyor. Hiç şans yokmuş gibi olsa da duran arabalar ve binenleri görünce moralim düzeliyor. Kızlar daha şanslı gibi. Ayrıca sonradan anladım ki kısa mesafeyi tercih etmeyip binmeyenler oluyor. Ben acemiyim ya olayın farkında değilim. beni alan ilk arkadaş Augsburg'a gidiyormuş.Şimdi bakıyorum gene de iyi bir mesafe. İkinci farkettiğim sorun da şehre giriş ve şehirden çıkış hakkında bilgi sahibi olmak gerek.İkinci otomobil de beni Ulm şehri girişinde bıraktı. Çıkışı ve uygun bekleme yerini bulmam çok zaman aldı.Akşam olmaya başladı. Beklediğim yerde bir iki Alman genç daha vardı. Bendeki şansa bakın sürücü onları değil de beni aldı. Karlsruhe'ye gidiyormuş. Bana acımış olsa gerek. Torpido gözünü açmamı söyledi ve oradaki armutu bana ikram etti. O kadar yorulmuşum ki o armutun tadını hiç unutmadım. Karlsruhe'ye girince o arkadaş beni gençlik yurduna (Jugendherberg) kadar götürdü. Saat 12.00 yi geçtiği için giremedim. Sonra şehir içinde uygun bir otelin önünde bıraktı. Pazar gecesini o otelde geçirdim.
Şimdi google map yardımı ile bisiklet rotasından bakıyorum da yakın bir güzergah izlemiş olmalıyım. 300 km civarında yol yapmışım ve Karlsruhe neredeyse orta noktaymış. Bunu hiç düşünüp hesaplamamıştım.
1.GÜN
31 Temmuz pazartesi günü ikinci otostopa başlıyorum. Bu sefer hedefim belli, Aachen şehrine varmalıyım.O gün ile ilgili belleğimde birşey bulamıyorum.İlk bindiğim araç beni Aachen'a götürmüş olamaz. Aklımda kalan gözlükçü dükkanı sahibi olan bir sürücüm olduğu ve Köln şehri yakınından geçerken bana köprüleri göstererek şehri anlattığı.Çok şanslıymışım. 370 km kadar bir mesafeyi hiç yıpranmadan aşmışım.Aachen gençlik yurdunu buldum ve orada kaldım. Sabah olunca şehri dolaştım. Hesap cetveli alacağım yeri araştırdım. Sonraki haftalardan birinde çalıştığım yerden gelerek alışverişimi yaptım. Artık iş yerime gidiyorum. Aachen ve Heerlen arasında otobüs çalışıyordu. Hollanda sınırını geçilse de pek fark olunmuyordu. Gene de pasaport sormuş olmalılar.
Heerlen'e varınca maden ocakları dairesi inşaat amirine gittim. Adamcağız beni hoş karşıladı.Öğleden sonra benim çalışacağım Geleen şehrine giden bir arkadaş olduğunu ve beni götürebileceğini söyledi. Hiç unutmadığım bir soru sordu. Renkli televizyon görüp görmediğimi öğrenmek istedi. Renkli televizyonlar satılmaya yeni başlamış ve bütün alışveriş merkezlerinde insanlar onu izliyormuş. Böylece bana nasıl vakit geçireceğimi söylemiş oldu.
Öğleden sonra Geleen'e vardım ve kalacağım misafirhaneye yerleştim.
2 Ağustos 1967 salı günü şantiyeye gittim mi? Yoksa çarşamba günü mü çalışmaya başladım tam hatırlayamıyorum.
2.GÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder