25 Haziran 2005

Gümüşsüyü-Taşkışla Havadan Bir Gezi



Ömrümüzün beş yılını geçirdiğimiz mekanlar artık bilgisayar ekranında.
Gümüşsuyu binasının girişinde İTÜ giriş sınavını kazananlar ilan edilirdi. Yurtlara doğru girişte sağda Postahane vardı ve ara sıra işimiz düşerdi. Yurt binası girişi , kantin, çay içilen salon, berber, boyacı, öğrenci birliği, merdiven çıkışı, anons yapılan yer şimdi gözlerimin önünde.
Yanda bir spor sahası vardı, son sene heyecanlı maçlar yapılmıştı. Berat Karabay kardeşimiz ise çok iyi bir hakem olarak göz doldurmuştu. Yazısından anladığım kadarı ile Yücel Özdemir kardeşim bile birkaç dakika maçta oynamak zevkine ermiş. Arada tünel gibi kısa bir geçitten geçip Taşkışla yoluna koyulurduk.
Solda spor salonu, sağda mutfaklar vardı. Spor salonunda Burhan Şahinbeyoğlu gibi güreş çalışan arkadaşlarımıza rastlanabileceği gibi Hilmi Diler gibi masa tenisi ustaları da bulunurdu. Sağda mutfakları düşününce rahmetli Sulhi Yıldız arkadaşımız aklıma geldi. Ara sıra yaptığımız yemek boykotlarını da unutmak mümkün değil.
Dolmabahçe'ye inen arka yola çıkmadan önce solda keçileri ile yaşıyan yaşlı kadını da anımsamadan geçemeyeceğim. Bugün ahlak ve görünüm çirkinliği anıtı olan Gökkafes'in üstündeki parkın yerinde Lalezar gazinosu vardı. Yurtta her akşam Gönül Yazar'ı dinlerdik.
Taşkışla girişi tarih olarak çok önemli.  31 Mart vakası burda gerçekleşmiş. Geçen ziyaretlerimden birinde Feridun kardeşim giriş sutunlarında o günlerden kalmış saplanmış paslı mermi kovanlarını gösterdi. Sevgili hocamız Feridun Çılı bizim için Taşkışla nöbetini tutuyor. O bizden sonra da o mekanları hiç bırakmadı.
Rahmetli Amiral Kemal Özüdoğru kardeşimizi sonsuzluğa uğurladığımız gün Burhan, Cengiz ve ben ders yaptığımız amfilere de baktık. Ufak tefek değişiklerle herşey yerinde duruyor. Şimdi Mimarlık fakültesi öğrencileri ders yapıyor. Cinsi latif sayısı çok fazla ve erkeklerin iki katı kadar varlar. Saat başı olsun ziller çalsın diye bekledik. Ne zil var ne zil çalan. Burhan kardeşim genç arkadaşlardan birisine sordu. Gençler zilin ne olduğunu anlayamadılar. Hocalar ve öğrenciler kafalarına göre takılırlarmış.
Dünya hali değişmiş. Biz mi yaşlandık yoksa be .......

Hiç yorum yok: