Gazete resminde yurt baskınında polise karşı koydukları gerekçesi ile nezarette tutulan ve sonra İstanbul Adliyesinde ifadesi alınırken sıra bekleyen arkadaşlarımız görülüyor. İki arkadaşımı ismen ikisini de simalarından tanıyorum. Dört arkadaş da çok sessiz, sakin, hiç olaylara karışmayan kişilerdi. Aralarında ben de olabilirdim.
Tarih 17-18 Temmuz 1968...
Vedat Demircioglu'nun Olumu
1961 Anayasasinin dusunce ve anlatim ozgurluklerini guvence altina almasindan sonra sag ve sol akimlar su yuzune cikti, yavas yavas gelisti. Ancak, en masum sosyal demokrat dusuncelerin ortaya konulmasi bile belirli cevrelerin "komunistlik" suclamalarinda bulunmasina yol aciyor; suclamalar giderek saldiriya, cezalandirmaya donusuyor, bunlara karsi dogan tepki sonucu eylemli olarak sag-sol catismasi basliyordu. Catismanin belirgin ornekleri Turkiye Isci Partisi toplantilarinin basilmasi ve politize olan ogrenci kuruluslarinin – baslangicta sagdan gelmek uzere birbirlerine karsi giristikleri savasimlardir.
Boykot ve isgallerin hemen ardindan, 15 Temmuz 1968'de Amerikan 6. filosunun Istanbul'a gelmesi sirasinda girisilen protesto eylemlerini toplum polisinin adeta dusmanca bir tutumla bastirmaya girismesini, yirmi bes yillik bir zaman diliminin ve bu donem icerisinde yer alan olaylarin perspektifinden degerlendirdigimizde, genclere yonelik siddetin bu etkenlere dayandigi sonucuna variyoruz. Bu tutumun, genclerin tepkisini birlikte getirmesi kacinilmazdi.
Yeni donemin ilk siyasal cinayeti boyle bir ortam icerisinde islendi. Amerikan 6. filosuna yonelik daha onceki protesto eylemlerinde ilimli davranan toplum polisi, en etkin protestocu kesimin kaldigi Istanbul Gumussuyu'ndaki Teknik Universite Ogrenci Yurdu'nu 17 Temmuz 1968 aksami kusatti. Ogrenciler buna aldiris etmeyip protesto eylemlerini surdurduler. Gece saat 01.00 siralarinda toplum polisi, yurdun onunde birkac ogrenciyi ekip otomobiline surukledi; ogrenciler de caddenin ortasinda bir ogrenciyi yakalamaya calisan ve sonradan emniyet amiri oldugu anlasilan bir sivili surukleyerek yurt binasina soktular.
Biraz sonra olay yerine bir inzibat birligi geldi; genclerle polis arasina barikat kurdu. Birlik komutani albayla gorusen ogrenciler, polisin elindeki iki arkadaslari geri verilirse, ogrenci yurdunda bulunan emniyet amirini serbest birakacaklarini soylediler.
Albay, polisle ogrenciler arasinda arabuluculuk yapti. Polis, ellerinde yalnizca bir ogrenci bulundugunu soyledi. Ogrenciler emniyet amirini, polis de bir ogrenciyi serbest birakti. Bu genc, polisin aldigi oteki arkadasinin feci sekilde dovulup baska bir yere goturuldugunu bildirdi.
Bu sirada ogrenci liderlerinden biri, polis telsiziyle "En kisa zamanda butun polis birlikleri Gumussuyu'nu kusatsin. Gumussuyu'na girilecektir" emri verildigini isitti. Bu, askeri birlik komutani albaya duyuruldu. Albay, kaygilanmamalarini, herhangi bir baskina engel olacagini soyledi. Ogrenci Birligi Baskani Harun Karadeniz, ITU Rektoru Bedri Karafakioglu'nu aradi. Durumu anlatti; araya girmesini ve daha buyuk olaylarin cikmasini onlemesini istedi. Rektor, "Durumun daha evvel Emniyetce kendisinden soruldugunu ve Senato uyelerinden bazilariyla da gorustukten sonra Gumussuyu yurt binasini universite kabul etmediklerini" ifade etti.
Baskin yapilacagi artik kesindi. Nitekim emniyet amiri birakilir birakilmaz bir kadar polis buyuk bir ugultuyla, "tam bir galeyan halinde", dort yuz kisinin kaldigi yurda girdi. Bu ugultuya kirilan camlarin ve bagrisan insanlarin sesleri karisti.
Catirtilar, ugultular, cigliklar bir sure devam etti. Polis bir cok genci olduresiye dovmus, Vedat Demircioglu'nu dovdukten sonra ikinci kat penceresinden atmis, daha sonra bu genc ayaklarindan suruklenmis ve oldu diye postane onunde birakilmisti. En sonunda uzerlerinden ic camasirlarindan ve pijamalarindan baska bir sey bulunmayan otuz kadar genc gozaltina alinip goturuldu.
Geri kalan ogrenciler, giyinmeden, saat 05.30'da Taksim anitina yuruyup ellerindeki pankartlari biraktilar ve tedavi icin hastanelere dagildilar.
Vedat Demircioglu, Alpaslan Ertugrul ve Kerim Tasgoren, agir yaralandiklari icin yogun bakima alindilar.
Baskindan sonra gozaltina alinan 32 ogrenci, Istanbul 8. Sulh Ceza Hakimligi tarafindan "polise fiili mukavemet, devletin emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif, hurriyeti tahdit, darp ve muessir fiil" suclarini isledikleri gerekcesiyle tutuklandi.
Ogrencilerin 6. filoyu ve baskini kinayan gosterileri surdu. Baskin sirasinda komaya sokulan ve on gun kadar Beyoglu Ilkyardim Hastanesinde (simdi Taksim Hastanesi) yatan Vedat Demircioglu, 24 Temmuz gunu oldu. Polis, cenazesini gizlice memleketine, Konya'nin Taskent bucagina gonderdi. Bunu ogrenen ogrenciler siddet eylemlerine giristiler. Sokak catismalari cikti; yirmi bes kadar polis, kirki askin ogrenci yaralandi; cok sayida ogrenci gozaltina alindi