Doğduğum zaman Ankara'da Hacıbayram camii yakınında bir evde oturmuşuz. Ben iki yaşlarında iken Hamamönü'ne taşınmışız. Kurtuluş tren istasyonu ile Hamamönü'nü Sarıkadın sokak birbirine bağlar. Burada yedi sene oturduk. 1953 yılında ilkokula burada başladım. İstiklal ilkokulu yıkılmış şimdi Hacettepe Üniversitesi saymanlık binası olarak yeniden yapılmuş. Bugün Sarıkadın sokak Hacettepe Üniversitesinin sınırını oluşturuyor. Yurt binaları sokağın sağ tarafına da geçmiş.
Yaramaz mahalle çocukları ile birlikte Kurtuluş istasyonu da oyun alanımıza girerdi. Raylara çivi koyup düzleştirmek şimdi hatırladığım yaramazlıklarımızdan biriydi.
Alt geçit Yenişehir yönünden gelenlerin kullandığı bir yoldu. O zamanlar Orman bakanlığında çalışan babam saat beşbuçukta ordan görünürdü.
Hacettepe Camii yanında bir çeşme ve dükkanlar vardı. Belime kadar gelen bir güğümle burdan eve su taşıdığımı çok iyi hatırlıyorum.
Bizim oturduğumuz ev yıkılmış ve üniversite arazisinde kalmış. Karşımızda olduğunu sandığım ev de yıkıldı yıkılacak. İkinci park yapılmaz işaretinin olduğu yerde oturuyorduk.
Burası da meşhur Sarı Kadın camii. Levhasını Sarı Kadı olarak değiştirmişler. O kadar sene oturduk kimse bu ismin anlamını sormadı. Burası benim ilk bayram namazına gittiğim camii.
Hamamönü yönüne bir bakış. Bu kısımda eski evler daha yıkılmamış. Resim sokağın eski durumu hakkında fikir veriyor.
Yukardaki satırları yazdıktan 20 yıl sonra bu sokakta oturan tanıdıklarımı, isimleri ile kayda geçirmek fikri aklıma geldi. Sağdaki kapılardan birinden içeri girince Firdes hanım teyze ve Şakir amca otururlardı. Selcan isimli bir kızları ve dayımın da arkadaşı olan İsmet isimli bir oğulları vardı. Yılbaşı olunca onlarda toplanırdık. Benim çektiğim bilete piyango çıktığını da o gece orada öğrenmiş olmalıyız.
Tam Sarı Kadın Camii karşısında da yoğurtçuluk yapılan evde ailenin kızı Bihterin ablamın oturduğunu yıllar sonra öğrendim. Memduh Ağbeyim ve Bihterin Ablamın Kozyatağı'nda dairemizin üstünde İstanbul'a tatile geldiklerinde kaldıkları daireleri vardı ve orada oturduklarını onlar anlattılar.
Bu da meşhur Hamamönü fırını. Ben 55 senelik ömrünü biliyorum. Hala çalışmakta. Hamur yoğuran işçilerin ayakları ile hamur yoğurduğunu burda gördüm.
Bu semte ismini veren Karacabey Hamamı. Onarılmış ve eskisinden güzel olmuş. Üniversite arazisinde temelleri esas alınarak onarılmakta olan Karacabey Camii de çok etkileyici. Eskiden binalar arasına sıkışıp kaldığı için bu eski cami bende hiç iz bırakmamış.
Hamamönü çarşı ve dükkanları. Sağda görünen dükkanlar arasında bir piyango bayiinden benim çektiğim bilete ikramiye çıkmıştı.
1 yorum:
1961 1962 yıllarında
Tacettin Sultan dergahinin yanındaki iki katlı , İstiklal marsimizin yazıldığı evde oturmustuk.3. ve 4. Sınıfı Istiklal ilkokulda okudum. Nermin Demircayin kızı Füsun Demircay bizim siniftaydi. Ana cadde üzerinde Tekin bakkaliyesi vardı . Onların çocukları da sınıf arkadaşımdı. 4. Sınıf ogretmenimin adı Saniye Eymirli idi. Arkadaslarimdan hatirladiklarim Selma ( babasi gazeteciydi),Hikmet , Hamide , Mine(iki tane mine vardi) , Nezahat Esra,Asuman, Macit, Omer, Ilhan,Ali tekin, Mustafa Tekin.Belma Menekseli, Binnaz, Seval.Aradan çok uzun yıllar geçtiği için soyadlarıni ve cogunu hatırlayamadım.Hayatta olanlara saglik sihhat , vefat etmis olanlara da Allahtan rahmet diliyorum.Adım : Nevreste Isik Tasci
Yorum Gönder