19 Kasım 2013

50 Yıl Önce Yenimahalle Mustafa Kemal Lisesi'nden mezun oldum

50 yıl uzun bir zaman dilimi. Lisede okuduğumuz yıllarda öğretmenlerimiz, anne ve babalarımız daha 50 yaşlarına gelmemişlerdi. Bizler şu sıralarda artık 60'lı yaşları bitirdik veya bitirmek üzereyiz.

Diplomamda mezuniyet tarihi olarak 1.7.1963 yazıyor. 50 yıl bitmiş ve geçmiş.

8 Ekim 1959 günü, lise eğitimimi gördüğüm Mustafa Kemal Lisesi yeni kurulmuş ve orta okulu okuduğumuz Yenimahalle'de kız lisesinden sonra açılan ikinci lisemiz olmuştu. Lisemiz erkek lisesi olarak eğitime başladı. Taşınmasını öğrenciler olarak  beraberce gerçekleştirmiştik. Okulumuzun müdürü Necip Aşkın hocamızdı. Benim dönemim orta okul son sınıfı da yeni lisemizde okudu.

2009 yılında okulumuzun 50. kuruluş yılını eski mezunlar olarak kutladık. Her yıl artan sayıda katılım ile kutlamaya devam ediyoruz.. 8 Kasım 2013 günü 54. yıl toplantısında 40 kadar eski mezun buluştuk ve yeni öğrencilerimizin büyük ilgisi ile coştuk ve büyük sevinçler yaşadık

Okulumuzun ismi 27 Aralık Lisesi, Yenimahalle Erkek Lisesi (YEL), Mustafa Kemal Lisesi(MKL) gibi değişimler geçirdiği için sakladığım karnelerim bu isim kargaşasını ve yılları belgeler diye umuyorum.



8 Kasım 2013 günü saat 11.00 da Atamızın heykeli önünde yoklamada buluşacaktık.
Yoklamaya tam zamanında yetiştiğimi düşünüyordum, fakat birden kendimi üst geçidin merdivenlerinde buldum.

Fotoğraf çekerken  bir genç de bana hesap sormaz mı?
-Okulumun resmini neden çekiyorsun amca?
-Aslanım o okul 50 yıl önce benim okulumdu. Nereden senin oluyor?

Onu da resimledim. Tesadüfler bana yardımcı oldu.











Fotoğrafların tümü aşağıdaki bağlantıda:
https://plus.google.com/u/1/photos/110328021167455164626/albums/5947630434307493761

Gezi fotoğraflarımızı da eşim Şule Uğurlu'nun blogundan izleyebilirsiniz.:
http://suleugurlu.blogspot.com/

07 Ağustos 2013

Su Perileri Hayatta


Bayramlarda insanın içi yaşama sevinci dolar. Yarın gene bayram ama içim sıkılıyor. Siyasi, ekonomik, politik hiç bir konuda ufak bir umut ışığı görünmüyor. Adalet sistemi çökmüş durumda. Bu bayramda susma hakkımı kullanmak istiyorum.

Geçen hafta, 60 yıl önce Hamamönü'ndeki İstiklal İlkokulu'na beraber gittiğimiz ev sahibimizin oğlu Mehmet Çetin aradı. Telefonda ben Çetin İçli der demez 60 yıl sonra ilk konuşmamızda onu tanıdım. O daha kendini tanıtmaya çalışırken benim tanımama şaşırdı. 60 yıl sonra hafızada iz bırakan iki kelime dünyaya yeniden doğuveriyor. Blogumda Hacettepe ve eski evimizi anlattığım yazıyı okuyup beni bulmuş. İşte bu bir bayram sevinci. Onu ve eski evimizi anlatan bir yazı hazırlayacağım.

Eski yazımı okurken 2005, 2008 ve 2009 yıllarında eski mahallemizi ziyaret ederek fotoğraflar çektiğimi tesbit ettim. Çocukluğumda annemin elimden tutup gezmeye gittiğimiz Hacettepe Parkı ve ortasındaki içinden sular dökülen heykel hiç aklımdan çıkmamıştır. Dün artık heykele Su Perileri heykeli dendiğini öğrendim ve bu ismi de çok beğendim. Çetin ile konuşmamdan sonra aklıma o heykelin son zamanlarda elime geçen eskimiş üstü çizilip karalanmış ve ilk dikildiği zamanlardaki fotoğrafı geldi onu arayıp buldum ve rötuşlamaya karar verdim.



Bu fotoğraf çok şey anlatıyor. Havuz inşaatı yeni tamamlanmış gibi. Eski yazı bilmesem bile 39 rakamı 1939 yılını anlatıyor olsa gerek. Soldaki yol da  bugün hala kullanılan ve Samanpazarı köşesine çıkan yol.

Aradan geçen zaman sonrasında bu fotoğrafın yazısının  "Yenişehir'den bir hatıra   29   foto M.B" olduğunu anladım.  Üst paragraftaki hatalarımı düzeltiyorum. -Şubat 2016

Araştırmaya devam. Şimdi Ankara'nın o yıllardaki planı ve parkın oturma alanının haritada görünüşünü merak ediyorum. 8-9 yaşında çocuğun aklında daire bir alan ve dış çevresinde sıralanmış kanapeler kalmış. İnternette Jansen planları var ama çok detaylı değil. Sonunda Berlin Teknik Üniversitesinin Mimarlık Müzesi çalışmasında bütün Jansen planlarını buldum.

http://architekturmuseum.ub.tu-berlin.de/index.php?set=1&p=79&Daten=154400


Bugün Hacettepe Üniversitesi içinde park yerlerine ve eski Çayhane'ye gitmek için kullanılan yol kuzeyde Samanpazarı köşesine birleşiyor. Okuduğum İstiklal İlkokulu da bu yolun  ikinci paralel imar yolunu kestiği yerin solundaydı. 890 kotunda düzlenerek yaratılan bir daire alanda parkın oluşturulduğu sonucuna varıyorum.

Şimdi sıra geldi Heykel nerede sorusuna. Sora sora Bağdat bulunurmuş!!!!!

Heykel yaşıyor. Ankara'ya ilk gidişimde ziyaret edeceğim yerde duruyor. Cermodern'in bahçesinde. Eskiden Cumhurbaşkanlığı Konserlerini izlediğimiz CSO binasının hemen arkasında.

http://www.panoramio.com/photo/69217616

http://tr.wikipedia.org/wiki/Su_Perileri




Ben gene bayram yapıyorum. Bir çocuk doğuştan sonra güzellikler içinde ve bu güzel heykelleri görerek yaşar ve büyürse başkalarına yukardan bakmaz her şeyi güzel görür diye düşünüyorum.

 "Ben her şeyi sizler için yapıyorum, sizler benim belirlediğim yaşam tarzına uymuyor ve bir de bana nankörlük ediyorsunuz " şeklinde konuşan kişilerin hayatımızı karartan ucube biat kültüründen kurtulma umudu ile gene de dostlarıma iyi bayramlar diyorum.